27 Ekim 2012 Cumartesi

ben genelde sigara yakıyorum


bir sigara yaktım şehrin loş ışıklarına karşı. bilmemkaç metre yükselikten boğazı izlerken gelip geçen insanları düşünürken hayaller kurdum. başkalarının hayallerine ortak oldum. başkalarının hayallerini yaşadım ve ben ben olmaktan çıktım.
prime time’da yaşarken hayatı ve sigaram yavaş yavaş sönmeye doğru giderken ben ayağa kalkmaya ve yürümeye çalıştım. çok uzun zamandır kundaktaydım. emeklemeyi atlayıp direkt yürümek zorunda kaldım ve tekrar düştüm. hayat anne sıkı sıkı sarmışken bana kollarını ve ben ölüme inanmazken düştüğüm yerden gökyüzünü izledim. kapkaranlık yıldızsız geceler geçirdim. ufak bi ışık ararken tekrar yürümeye inanmışken ve kulağımdaki müziğe bırakmışken kendimi ufak bi süzme gördüm o kapkaranlık gökyüzünde. kendine has çekiciliği olan o süzmeye doğru yol almaya başladım. ayaklarım yere basmıyordu.  o minik süzmenin peşine takıldım günlerce aylarca gittim gittim gittim ve tekrar düştüm. bu sefer kalkmaya niyetim yoktu ve hayat boştu. gökyüzü de boştu ve yine karanlıktı. bi bulut buldum kendime sığınak niyetine ve oraya yerleştim. sesler duydum uzaklardan adımı mırıldanan sesler. beni çağıran sesler ama cevap vermedim. hayat öylece akıp giderken ben sadece seyrettim sessizce parmak uçlarımda. 
bir gün yağmur yağdı sırılsıklamdım. uyandım. kalkmak istedim ve sigaram bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder