5 Mayıs 2015 Salı

ucuz şarap aşk ve sigaradan bahsetmeyeceğim

"Erkek gibi yaşıyorsun" dedi. Yıllarca sevmekten hiç vazgeçmediğim, bir gün vazgeçtiğimi anladığımda ise  kendime çokça kızdığım adam. "Erkek gibi yaşıyorsun ve erkek değilsin " dedi. ne zaman ondan kaçsam kendimi yollarda bulduğum, belki de yol aşkımın sebebi olan adam. oysa yıllarca maddi ve manevi tüm kadınsal ihtiyaçlarımı tatmin etmek için yaşamıştım. Saçlarımı kısacık kestirdiğimde 18 yaşındaydım. bugün 23 yaşındayım ve saçlarımı topladım. saçlarım toplanmaya başlamış dedikten sonra aklıma ilk gelen saçımı kestirsem düşüncesi oldu. kadın olmayı beceremiyordum ve bildiğim gibi olduğu gibi yaşıyordum işte.

"Aşık ol" dedi annem. ne olursa olsun sadece "aşık ol". bir annenin kızına verebileceği en kötü nasihati vermişti aslında. zaten ben daha çok küçükken "özgür ol" diye fısıldamış bi kadından ne beklenebilirdi ki? fakat bilmiyordu ki özgürlük ve aşk aynı anda olmuyor. yıllarca aşık olmak istedim aşkın ne olduğunu bilmeden. aşkın ne olduğunu öğrendiğimde ise erkek gibi yaşamaya başladım onun deyişiyle. daha kolaydı. kimin kim olduğunu bilmeden kimseyi tanımadan sevmek sadece bir anlığına ona aşık olmak dünyanın en kolay şeyiydi. gecenin bir vakti overdose alkol halinde seni şu an çok seviyorum diyen adama uyu artık sabah konuşuruz demek dünyanın en kolay şeyiydi. aşık olduğum gecelerin sabahında ise acı bir kahve -ki kahve sevmem- ve yarım paket sigara aşkı bitiren en kolay unsurlardı işte.

sabah giyinmek gece soyunmaktan daha zordu ve şarap her şeyin ilacı değildi. yıllarca aşık olmaya çabalamak, aşık olmak, yıllarca o aşktan kurtulmaya çalışmak, birilerinden hoşlanmak, birilerinin hoşlantılarından kaçmak, ilişki istememek, yalnız ve bencil olmak, insanları sevmemek, mantıklı olmak, mantığımın duygularıma yenildiği anlarda kendini şaraba vurmak, sürekli yolda olmayı istemek ve neredeyse sürekli yolda olmak... hayatımın özeti işte. şimdi erken kararmayan havaya küfredip içtiğim şarabın her yudumuyla hızlıca sarhoş olup sigaramı şaraba katık ediyorum. çünkü en iyi bildiğim şey bu ve en sevdiğim de.