31 Mart 2012 Cumartesi

söylenecek söz yok gidiyorum ben


aradan aylar geçmişti. yaşamamam gereken şeyler yaşamış duymamam gereken şeyler duymuş ama gidememiştim. git dediğinde de gidemedim. gel zaten demedi. demişse bile sarhoştu.

hayallerimi onun yanında suya atmıştım. kuma gömmüştüm. hayallerimden vazgeçmiştim. kendimden vazgeçmiştim. hayatımı değiştirmiştim. hatta geleceğimi bile değiştirdim.

bir 8 mart günü çok şey değişti hayatımda.

ona ne zaman gidiyorum dedim hatırlamıyorum. tam tarih aklımda değil. ama uzunca bir mesaj çektim biliyorum. sonrasında aradı. aslında sadece “ok” yazılı bi mesaj bekliyordum. uzun uzun konuştuk ve ben gittim. son kez ve kesin olarak gittim. gitmiştim. gittiğimi sanmıştım.

gidiyorum demek ne kadar zorduysa toparlanmak o kadar kolay oldu. ya da ben kendimi kandırdım bilmiyorum. ama toparlandım. yeni insanları bile hayatıma soktum. mutlu olmaya çalıştım. onla ilgili hiçbi şey bilmeden gidiyordum.

beni aramasaydı gerçekten gitmiştim. mutluydum. her şey o gün orda bitmişti. aslında o yatakta bitmişti her şey ama yine de zamanı başka gündü. beni aradığında hastalıktan geberiyordum. günlerdir gripten yataktan kalkamıyor bi de üstüne baygınlıklar atlatmıştım. hepsini bilerek aradı beni 2 3gün boyunca halimi hatrımı sordu. en son ben sana bakarım dediğinde gidemediğimi farkettim. çünkü tüm hastalık gitmiş ben koşa koşa onun evine yola çıkmıştım.

yanına gittiğimde farklı bi adam vardı karşımda. sanki aylardır yanında uyuduğum kavgalar ettiğim küfürler savurduğum yanında ağladığım kahkahalar attiğim adam değildi o. bambaşka biriydi kısacık saçlarıyla. değişik biriydi olmayan sakalıyla. ama ne kokusu ne sarılışı hiç değişmemişti. hala benim aşık olduğum adamdı. hala o’ydu.

yanında aylar sonra tekrar uyurken değişenin aslında ben olduğumu farkettim. uyuyamıyordum ama bu kez sebebi aşk değildi. rahatsız oluyordum yanımda yatmasından yanında olmaktan. bana sarılıp göğsüme kafasını koyduğunda çocuk gibi mahsunlaştığında ben bir şey hissedemiyordum. olmuyordu. resmen nötrdüm. hem onu hem kendimi o yatakta kandırıyor gibiydim. bi an gözlerini açtığında gözlerimi kapadım. beni uyuyor sanıp ufak bi öpücük kondurduğunda dudaklarıma ben eski ben değildim. değişenin ben olduğumu anladığımda ise sessizce kalkıp giyindim. tam çıkacakken gözlerini açtığında ise yanına yaklaşıp onu ufacık ve son kez öpüp o evden ağlaya ağlaya çıktım. işte o zaman gerçekten gittim. bi bilet alıp baba evinin yolunu tuttum ona attığım ben korkuyorum olmaz mesajından sonra. hiçbir şey demedi hiçbi şey demedim. gerçekten o gün gittim. fazla zordu ama olması gerekiyordu.



taa ki o beni gene arayana kadar. ben aslında hiç gidemedim. ondan gidemedim. hayatımda gidemediğim tek insan olarak kaldı o. herkesten gittim. hoşuma gitmeyen her durumdan kaçtım. yer zaman kişi hiç önemli değildi. ama ondan hiç gidemedim. ondan başkasına da gidemedim. aradan geçen 1sene 3ay 17gün boyunca ben hep onda kaldım. hala belki bir gün diyorum. belki bir gün giderim.

3 yorum:

  1. yazıların gerçekten çok guzel.benım en çok zorlandıgım ama senın çok rahat anlattıgın ifade seklıne çok hoşuma gıttı.Hayatımızı hep bir arayışla geçiririz.İnsanoğlunun bence en büyük sorunu mükemmellik peşindeki arayışıdır.peki bu yazıya göre senın aradıgın ne?

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim :)
    açıkçası yazmazsam kafayı yerim ben yazarak rahatlıyorum
    benim aradığım şey net "sadece sevgi"

    YanıtlaSil