3 Nisan 2012 Salı

özel mi doğmadım yoksa özel mi olamadım




son 2 senedir hayatıma giren 15 16 erkek ve hatırlayamadığım 1 2 tanesi için hiçbi zaman özel olamadım ben. hepsiyle yatmadım elbette. bazısıyla yemek yedim bazısıyla seviştim bazısıyla sevgili oldum. ama hiçbi zaman hiçbiri için özel olmadım. onların hayatlarında hep “the one” dedikleri başka kadınlar oldu ya da olmuştu. çok sevmeye çalıştım çok sevdim çok aşık oldum ama bu kadar. 2 kişilik sevdim ben. onların yerine de sevdim. kendimi de çok sevdim. onlar sevemedi bari ben seveyim dedim.

ama dün gece bir şeyler kırıldı içimde. bugüne kadar özel olmamak umrumda değilken dün gece çok kırdı bu durum beni. canımı yaktı. kalbimi biraz daha parçaladı. kendimi fazlasıyla değersiz hissettim. evet daha 20yaşındayım evet daha yaşanacak çok şey var ama ben bu 20senede hiçbi şey yaşamadım. ne deli gibi aşık olduğumuz bi ilişkim oldu ne efsane bi aşk yaşadım. ne herkes bizden bahsetti ne de “biz” diyebileceğim biri oldu. hayat bomboş akıp geçmiş gibiydi. sevmekle başlardı ya hani her şey işte benim hayatımda sevişmekle başladı. 2 git-gele 5 dakkada boşalan adamlar bana kendimi özel hissettirmeye çalıştı. ama sadece penislerini vajinama sokana kadar. sonra sarılıp uyudular belki ama kafalarından başka kadınlar geçerek uyudular. kendimi değersizleştiriyorum bazen farkındayım. her ne kadar vücudum önemli yattığım adam çok seksi olmalı desem de bundan da sıkıldım artık. sevişmekten sıkıldım. onlarca kez her istediği an sevişebilmiş bi insan olarak bundan sıkıldım. bana seksle yaklaşmayacak birini istiyorum artık. sevişmeden bi ilişki yaşamak istiyorum. hani şu hep dediğim sadece eğlenelim olayını istiyorum. elele gezip tozmak içip sarhoş olmak sonra kucak kucağa film izlemek kitapçıları dolaşmak uzun sohbetler etmek yemek yapmak pazar kahvaltıları… bunları istiyorum artık ben. çok büyük bi boşluk var hayatımda büyük bi anı eksikliği var.

bana değer veren tek adam aşık olduğum hala uykusuzluğumu ve psikolojik sorunlarımın nedeni olan adamdı sanırım. onun evinde kendimi iyi hissederdim. bana sürekli bir şeyler anlatırdı. sarılıp film izlerdik. içmeye giderdik. elele gezerdik. hayatımız seks yerine huzurdu. sırf benle huzurlu uyuyabildiği için beni yanına çağırırdı. o zaman da buna kızardım. beni uyuyabilmek için çağırıyor diye kötü hissederdim. ama seks için çağrılmaktansa böylesi daha iyiymiş aslında.

bu anı eksikliklerini gidermek istiyorum. hayatıma biri girsin çok sevelim istiyorum. ama sevmeye de korkuyorum be ben. birine aşık olmaya korkuyorum ki olamıyorum da. denedim bunu. korkularım önüme geçti elime yüzüme bulaştırdım. diğer türlüsü kolay gelmeye başladı. seviş ve çek-git. kolay acısız sızısız zevkli. ne kadar üzülürsem üzüleyim zevkli bir olay sevişmek. hala pişman değilim ama yine de sıkıldım artık.

sıradan bi insanım. bundan hiç gocunmadım ama hayatına girdiğim hayatıma giren erkeklerin kafasındaki kadınlarla onlardan daha fazla seks yaptım kendi kafamda, o kadınları onlardan daha çok düşündüm. sürekli acaba onu nasıl öpmüştür onla ilk seksleri nasıl olmuştur onla nasıl konuşuyordu bunlar gibi binlerce soruyla yaşamaya çalıştım ama bi yerde patlak verdim olmadı.

benim hayalini kurduğum şeyleri çok önceden yaşamış kadınları kıskanıyorum. bana bunları anlatan adamlardan nefret ediyorum. o kadınları o kadar sevdikleri için üzülüyorum. benim olmayacak şeyler için ağlıyorum.

neyse ya bu kadar yeter ben gidip sevişeyim en iyisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder