27 Nisan 2012 Cuma

masumiyet

sorun bendeymiş. o kadar alışmışım ki “sekseksekseksekseks” diye gezinen erkeklere onun bu masumluğu garip geldi. gey mi acaba diye bile düşündüm. 2gün üst üste çay içerek yapılan sohbetler, gece yarısı istanbul turları, telefon konuşmaları… onu gördüğüm ilk gün kızların yanına ben aşık oldum diye döndüğümde gene aynı sorunlar olacak diyordum. ikizler burcu kalbi kırık bir erkek. gene ağzıma sıçılacak. belki de başlamadan bitecek her şey. bebek üstünde istanbul’u tepeden gören bir yere gittiğimizde değişti bir şeyler. karşılıklı olaylar vardı. ama ne o ne ben ilk adımı atabilecek gibi değildik. 

-o akşam saçlarınla oynarken ne arzuladım biliyor musun
+(içses: tabiki de öpmek istedin) ne?
-omzun kafamda dursun istedim
+(içses: oha yok artık)

-neden bana dön dedim biliyor musun?
+(içses: tabiki de öpmek için)
-yüzüme bakarak konuşmanı istiyordum
+(içses: adam gey)

öpüşmedik mi öpüştük ama o bile çok masum oldu. garipti. adamın saçlarımı, yüzümün her noktasını öpmesi beni korkutuyordu. masumiyet alışkın olmayan insanlarda garip duruyor. onlara garip hissettiriyor. neden diye sorgulatıyor.

hayatımın aşkı değil. hayatının aşkı değilim. ama masumiyet güzelmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder