21 Mart 2012 Çarşamba

çıplak ayaklar



masumluğu hissettirir bana hep, çocukluğu hatırlatır.
evde halının üstünde, yurttaki halısız parkede, kızgın kumlarda, sahildeki kaldırımda, banyoda her yerde yalınayak bazen parmak uçlarında yürümek gibisi yok sanırım.
ya da gece müziği açıp yalınayak dans etmek. umursamazca etrafında dönmek sadece yerdeki soğukluğu hissetmek…
hafif de korkutur arada sırada. bahçe içindeki evimize giren ufak böcekler çıkar gecenin bir yarısı ortaya bazen ve ben yalınayak yürürken ya ayağıma değerse korkusuyla parmak uçlarımda o karanlıkta yeri görmeye çalışarak ufak ufak yürürken biri beni görse gülme krizine girebilir.
veyahut saatlerce sevişilmiş bi odada erkeğin o sana hep büyük gelen ve gelecek olan tshirtü üzerinde yataktan kalkıp tuvalete gitmek zorunda kalındığında çıplak ayaklarla ufak ufak masum masum yürümek..
yalınayak yürümek masumluktur, hayattır. yeni yağmur yağmış bir toprağa yalınayak basmak mutluluğu hissetmektir.
o ayağımızı sıkan ayakkabılar, rahatsız edici çoraplar, güzel görünmemizi sağlayan topuklular… hepsini siktir edip fütursuzca gecenin karanlığında ya da yeni doğan güne karşı çıplak ayaklarla yaşamı hissederek saatlerce yürümek gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder