14 Ocak 2013 Pazartesi

güzel elli adama


güzel elleri vardı. elleri güzel erkekleri hep severdim onu da sevdim. mekana girişinde kendini farkettiren sarı kahverengi karışık kıvırcık saçları vardı. masaya gelip oturduğunda iki yanağımdan öptüğünde içimi garip bi his kaplamıştı. arkadaşlarımın yanındaki gerginliği her halinden belliydi. kalabalıktan kopup ona eğilip bi süre muhabbet ettikten sonra kalkmak istedi. biraz daha kalsın istedim ama kal diyemedim. güzel parmaklarının arasındaki sigarayı içip masadan benimle beraber kalktı. güzel bi gülüşü vardı. güzel dudaklar. tam hatırlayamıyorum şu an. ama gözleri yemyeşildi. herkesin dikkatini çekebilecek ölçüde yeşildi. yakışıklı bi adamdı. gözlerimi ondan almak istemiyordum. öyle sonsuza dek ona bakabilirdim. onu izleyebilirdim. öyle hissediyordum. 
beraber kalktık masadan. merdivenlerden inerken bi an elini belime koydu. o an bütün kan akışımı hissettim. her şey yavaşladı. kanımı sıcak sıcak hissetmeye başladım. resmen ateşim çıkmıştı. titredim. elini çekti ve her şey normale döndü. kalbim normal seviyede atıyor kanım akışını hissettirmiyordu. hala güzel gülüyordu ve saçları hala çok güzeldi. güzel dudakları vardı. tam hatırlayamıyorum.
yanımda yürürken benden ona olan çekim çizgilerini görebiliyordum. omzumdan bacağıma kadar ona gidiyordu çizgiler ayrılma vakti geldiğinde bana sarıldığında elleri belimdeyken gene durdu zaman gene durdu kan akışı ve o gelen öpücük bam! o an dünya yarıldı ve ben sonsuzluğa doğru büyük bi düşüş yaptım. ama böyle küştüyünden yastıklarda uyuyormuşum gibi kendimi hafif hissettircek bi düşüştü. dudakları dudaklarıma değdi. o güzel dudakları dudağımdaydı. tadı farklıydı. değişik bi çocuktu.
yemyeşil gözlerini unutamadığım ve unutmak istediğim hala görünce kanımın akışını yavaşlatan can’ımı yakan değişik bi çocuktu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder