13 Temmuz 2011 Çarşamba

koca çocuğu seven kadın



Bir gün uyansan
Yanında olmasam
Hayatından çıkıp gitmiş olsam
Yastığı alsan
Derince koklasan
Kokumu arayıp bulamasan
Bir ah çeker misin
Derinlere gider misin
Yoksa hayatta bu da var deyip öylece pes eder misin
Kalıp büyüyen aşk ise çekip gitmemi sadece seyreder misin
Bir ah çeker misin
Derinlere gider misin
Yoksa hayatta bu da var deyip öylece pes eder misin
Kalıp büyüyen aşk ise beni sevmeyi hak eden adam sen misin
İstediğin kadar inkar etsen de
Bu koca adamın da yaşamadıkları var
10 yıl var arada bazen zor olsa da
Bu koca çocuğu seven bir kadın var,var var…
önce sözlerine rastladım bu şarkının. bir şeyler hatırlattı bana. sonra şarkıyı aradım tüm müzik sitelerinde. lakin dinleyebileceğim hiçbir yer yoktu.  24 saat boyunca uğraşmanın ardından şarkıyı şu an dinleyebiliyorum ve bu yazıyı yazmaya başlayabildim.
her seçim bir vazgeçiştir ya hani. bazen bilerek bazen de farkında olmaksızın mutsuzluğu seçeriz.  ben bilerek seçmiştimmutsuzluğu. seni seçerek yaşabileceğim tüm mutluluklardan vazgeçmiştim. lakin pişman değildim ve beni ayakta tutan buydu. çünkü sana dair her şey beni mutlu da ediyordu aslında. nedenini hala bilmiyorum ama garip bir şekilde mutlu oluyordum. oysa ki ne çok ağlattın beni ne çok kırdın ne çok yıprattın. isteyerek veya istemeyerek ne çok şey yaptın bana.
maymun iştahlıydım aslında ben. elde edebildiğim şeylerden bir anda vazgeçerdim. seni de bir an elde etmiştim aslında ama senden geçemedim. neydi seni farklı kılan? diğerlerinden farkın neydi? bana bu kadar şey yapmana neden izin verdim? neden hayatta yapmam dediğim şeyleri yaptım? neden tavizler verdim? ilk kez aşık olmuyordum sonuçta ama ilk kez kendimden, fikirlerimden, prensiplerimden, her şeyden vazgeçiyordum. bana soruyordun ya hani neden ben diye ben bile bilmiyorum işte bu sorunun cevabını. benim de cevapsız sorum bu. neden sen? neden beni her daim kovan bir adama hala bağlıyım? neden beni istemeyen birine aşığım? ne çok neden diyorum değil mi? oysa sen benim tersime hiçbir şeyin nedeni olmadığına inanırdın. ne kadar da farklıydık.
başaramamızın nedeni yaş farkımız değil yaşadıklarımızdı. geçmişimiz bize engel oluyordu. daha doğrusu sana. lakin ben nedensizlikleriyle anlamlı bu koca çocuğa aşıktım ve savaşmadan çekilmeyecektim. her yerim kanasa da devam edecektim. kimseyi dinlemedim. lakin çocuğundan vazgeçmek zorunda kalan daha kendisi çocuk olan bir anne gibi ben de gebe kaldığım aşktan vazgeçmek zorunda bırakılıyordum sen tarafından. anestezisiz yapıyorlardı bu işlemi. acı çektire çektire ağlata ağlata. en büyük yarayı kalbime aldım. şimdi durduralamayan bir kanamam var. kan kaybı beni öldürür mü yaram kabuk bağlar mı bilmiyorum ama artık her şey çok farklı olacak onu biliyorum. zor olacak. tekrar bir başkasına dokunabilmek, sarılabilmek, bir başkasını öpebilmek, bir başkasının elini tutmak… her şey çok zor olacak.
hayat devam edecek biliyorum. ama koca çocuk bu şehrin bir yerlerinde seni her daim sevecek biri var. seni her hatırladığında hüzünlü bir tebessüm edecek biri var.
ve bitirirken:
mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da
herkes arkamdan bağırmış kimseyi duymamışım
savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı devam etmişim
sonuna kadar aşk ya yanımdasın sanmışım

mayın tarlasında yürüyüp durmuşum aşk sanıp da
tel örgülerde durmamış bir delikten geçmişim
her şey bana dur demiş kulağım darbe almış duymamışım
sonuna kadar aşk ya sadece inanmışım

koşmuşum düşmüşüm kalkmışım
sevişmek sevmekten gelir inanmışım
elimden tuttuğunda öyle bir güvenmişim ki
bize bir şey olmaz sanmışım

mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıp da
soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım
aşk filmlerinde olur ya işte öyle sevmişim
sonunda bedenim sağlam bulunmuş yüreğim paramparça

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder