13 Aralık 2011 Salı

sarılmak diye de bir şey var

benim için bir 15 aralık 2010 bir de 18 kasım 2011deki özel olandır.

sarılmak bir insana kendini iyi hissettirmektir bazen. kısa veya uzun farketmez o huzuru hissettirdiniz mi her şey biter. zaman durur o an. her şey durur. dünya dönmeyi bırakır ve sadece siz kalırsınız. 

son öpüşmemiz de ilk öpüşmemiz gibiydi. yine giderayak sarılmıştım ona ve o gene ayaklarımı yerden kesmişti. aynı şekilde oldu. hiçbir farkı yoktu. tıpatıp aynıydı. ama sondu. ardından ben kendi yoluma gidecektim. onun yoluna girmeye çalışmayacaktım. 
parmak uçlarımda durup sarıldım ona uzun uzuuun sıkıca. kokusunu içime çeke çeke. o doyamadığım boynunu öpe öpe.
ona sarılmak dünyanın en huzurlu en güvenli yerinde olmak gibiydi. her şeyi ve herkesi unuturdum. bir barın ortasında ama gerçekten ortasında, kimseye aldırmadan birine sımsıkı sarılmak sadece onu hissetmek sadece onu görmek garip bir şey. yani gün içinde bir sürü kişiye bir şekilde sarılıyorsun ama bu çok başka. hissettirdikleri bambaşka.

ve farklı olarak benim genelde sağ tarafımda bir kalp olmazdı. kalbimin üstünde atan bir kalp olurdu. uyurken kalbini kalbimin üstüne koyardı. üst üste atarlardı. gecenin sessizliğinde çok rahat duyulabilirdi o güçlü ses. birlikte atarlarken daha güçlüler. 

we lost.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder