12 Nisan 2013 Cuma

beni biraz sabah sev


darmadağınık nereye gittiği belli olmayan hayatıma son hızla olmasa da çok hızlı bi şekilde dönüş yaptığım şu günlerde uykusuzluk, seks, bazı güzel şeyler, bazı kötü şeyler, bazen aşk, bazen hüzün yaşadığımı hissettiriyor. sıkıcı, düzenli ilişkilerden daha güzel gidiyor her şey dağınıkken. evet yara alıyorum evet kalbim binlerce kez paramparça oluyor aynen öyle binlerce parça değil binlerce kez paramparça oluyor ama bu bana yaşadığımı hissettiriyor. yaşam, sabah yüzüne bile bakmadan evinden ayrılacağım adamın dudaklarında saklı ya da seviştikten sonra sarılamayan adamın kasıklarında. yaşam bi adamın içime girerken gözlerinin aldığı şekilde saklı ya da göğsündeki ter damlalarında. 
kadınlığımı oral seks yaptığım adamın inlemeleri arasında bulurken kendimi tamamıyle kaybediyorum. ben sadece seks yaparken hissediyorum. güneşin doğması bile boş gelirken bana o sigara dumanıyla loş olmuş odada yarı kirli çarşaflarda ve tamamıyle rahatsız yatakta inlemelerim arasında hissediyorum tüm duyguları. aşk,hüzün,özlem, mutluluk…
sabah kalktığımda boğazıma dolan o katranı da burnuma dolan odadaki seks kokusunu da seviyorum. aşk için yaratıldığımı düşünmeyerek su içerken adama bakıyorum. ne kadar güzelsin diye içimden konuşurken gözlerini açıp bana bakıyor ve saati soruyor. hep aynı sahne. işte bu sahneyi ortalama 3 hafta da 1 farklı biriyle yaşıyormuşum istatistikler öyle diyor ben onların yalancısıyım. 
işin en kötü tarafı sabahki derin sessizlik. bak o olmasa belki her şey daha güzel olurdu. bi an şimdi biz neyiz tarzı bi espri yapmak istiyorum öyle anlarda. gece hiç susmazken ve beni yatağa atmak için tüm espri kozlarını entelektüel bilgilerini kullanırken sabahları sus pus olan adamları anlamıyorum. benden daha derin tribe giriyorlar resmen.
yine de bana yaşam sularından bir bardak verdikleri için onları hep seviyor ve her birine büyük bi tutkuyla yaklaşıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder